Geçen hafta kızlarımla tatildeydim. Memleket Fethiye’nin güzel koylarında yüzdüm.

Katrancı Koyu daha önce gitmediğim bir koy olduğu için gidelim, dedik.

Denizde açılıp, sonra kıyıya dönerken, duşun açık olduğunu ve boşa aktığını gördüm. Ben görüp, kıyıya ulaşama kadar mutlaka biri görür ve kapatır diye tahmin ediyordum.

Fakat öyle olmadı. Yaklaşık 10 dakika, o su öylece aktı, gitti…

Sonra aklıma ne mi geldi ?

Çalışan Bağlılığı

 

Peki siz, çalıştığınız şirketlerde, eğer odadan son çıkan iseniz elektriği kapatarak mı çıkıyorsunuz ?

Çalışan Bağlılığı için esasında tek ve basit bir soru gibi görülebilir ama en önemli göstergelerden biridir bu bence.

Ben bu “lüzumsuz” konu üzerine epeydir düşünüyorum sevgili arkadaşlar.

Bir insan, odadan çıkarırken lambayı neden söndürür veya söndürmez ?

Olumlu başlayarak 2 seçenek üzerinden daha önce düşündüklerimi yazıyorum.

Seçenek 1: Aileden, çevreden gereksiz kullanımın iyi bir şey olmadığı terbiyesini almış bir çalışan olabilir. Kurum bağlılığı, memnuniyetinden bağımsız “kendi değerleri” için çıkarken elektriği kapatanlar. Büyük olasılıkla bunlar evde ve çalışmasalar bile gittikleri ortamda bunu yapıyorlardır.

Seçenek 2: Bu terbiyeyi bir nedenden dolayı almamış, almaya gerek duymamıştır ama şirketteki çoğunluk bunu yaptığı için elektriği kapatanlar. Bilmiyordur ama çevresindeki “iyi örnekler”den etkilenip, o da elektriği kapatmaya başlamıştır.

Çalıştığı şirkete bağlılığı olmayan ve Engage&Grow’da “kırmızı” olarak anlattığımız “bağsız çalışan” bir arkadaşımla bu konuyu konuştuk. Esasında seçenek 1’de olduğunu ama şirketini o kadar sevdiği 🙂 için içi kanayarak, elektrikleri artık kapatmadığını söyledi. Düşünün o kadar bağlı şirketine.

Bu konunun maliyeti en çok ne olabilir ? 5 kuruş mu ?

Peki bağlı olmayan çalışanlarınızın, hele hele liderlerinizin maliyeti ne olabilir ? Bunu hiç düşündünüz mü ?