Şu an yeni MB başkanımızı dinliyorum. “2025 yılı sonrasını istikrar döneminin başlangıcı olarak görüyoruz” diyor…

Yani kabaca 2,5 yıl istikrarsız bir dönem yaşayacağız diye anlıyorum ben bunu.

İş dünyasını açısından çok zorlu bir 2,5 yıl bekliyorum. Ev ve araç fiyatlarının uçması, kiraların inanılmaz artışı gibi olumsuz etkenlerin iş dünyasına da etkisi ağır olacak.

  • Açıklanan enflasyon gerçek enflasyon olmadığı ve ücret artışları da genellikle açıklanan bu oran üzerinden yapıldığı için gerçek alım gücü gün geçtikçe düşecek.

Not: Görsel, Hakan Kara’nın bir tweetinden alınmıştır. 

  • Alım gücünün düşmesi, kiraların artması nedeniyle özellikle İstanbul, Antalya gibi kentlerden öğretmen, doktor gibi kamu çalışanlarının ve asgari ücrete yakın maaş alan özel sektör çalışanlarının bu kentlerden daha uygun maliyetli, ufak şehirlere taşınmasını görebiliriz.
  • Çalıştığı kurumda ücret artışını yeterli görmeyen çalışanlar,  daha yüksek bir ücretle çalışmak için işgücü devir oranını yükseltecekler.

Hem kurumları hem çalışanları epey zorlayacak gibi görünen bu yakın gelecekte, “paylaşmalı” uygulamaların öne çıkacağını öngörüyorum:

  • evi paylaşan beyaz yakalılar,
  • ofisi paylaşan kurumlar,
  • araçları paylaşan kurumlar / çalışanlar
  • çalışanlarını paylaşan kurumlar (garip gelebilir ama olacak)
  • paylaşılacak ne varsa paylaşılacak…

Farklı bir önerimi de paylaşmak isterim: Çalışanlarına kira yardımı, ev alım desteği, araç alım desteği, eğitim harcamaları desteği, evlenme desteği gibi destekler sunan kurumların, bağlılıkla ilgili daha avantajlı olabileceklerini düşünüyorum.

Zor günler bizi bekliyor. Herkese sabır ve kolaylıklar diliyorum…