Pazar geceleri yeni bir zevkimiz var artık (eski) eşimle. Volkan Konak dinlemek…

 

Meslek hastalığı kötü bir şey. Zevkle türkü dinlerken bile İnsan Kaynakları veya Yönetim ile ilgili gözlem yapmadan duramıyorum J

 

Bence her yönetici, bu gözle izlemeli Volkan Konak’ın göstelerini.

 

  • Kalpte Kalma: Volkan her ne kadar ticari bir iş yürütse de, her zaman kalpte kalmayı başarabilen bir insan. Eminim bunun sıkıntılarını yaşıyordur kendi içinde ve işinde. Fakat benim dışarıdan görebildiğim, her anında kalpte olması. Canlı yayında olması, konuk ve seyircilerin göz önünde olmasına rağmen, ceza J yememeye çalışarak her istediğini söyleyebilen, isteğinde gözyaşlarını bırakabilen bir insan…

 

  • Sosyal Sorumluluk: Evet para alıyordur çıktığı kanaldan evet. Fakat gelen seyircilerden koltuk başına aldığı paraları, her hafta farklı bir STK’ya bağışlıyor. Her hafta bunu yapabilen başka bir büyük yürek var mı ?

 

  • Farkındalık: Gerçekten özellikle konuklarının ve seyircilerin durumuna göre, gündemle ilişkili olarak anı yönetmeyi çok iyi beceriyor. Diyor ki “farkındayım”.

 

  • Takım Çalışması: Mutlaka takım olarak başarının geleceğini biliyor. Tüm saz arkadaşlarını mümkün olduğunca tek başına solo yapmasına izin veriyor.

 

  • Takdir & Geri Bildirim: Ve bunu yaparken veya tüm program boyunca, kim neyi iyi yapmışsa açıkça söylüyor. Seyirciyi bile sürekli “aşkım” diye takdir eden bir adam.

Evet  “türkü mü dinliyor, analiz mi yapıyor bu adam” diyebilirsiniz. Ama o da benim gelişime açık bir yanım.