İnsan Kaynakları dünyası mutluluğu keşfetti sağ olsun. Her şey çalışanları mutlu etmek için değil mi ?

Patron gelir (bir şekilde her yönetici bir tür patrondur ona bağlı çalışanlar için) “yeaa bir piknik yapsana, neşemizi bulalım” der. İK napsın, o pikniği yapar. Bazen pikniği isteyen patron veya yönetici gelmeye tenezzül etmese bile.

Yanlış anlaşılmasın, mutluluk gerçekten çok önemli. Bu konuda yapılmış binlerce bilimsel çalışma, öğreti veya anket var. Tamamen katılıyorum.

Peki çalışanlarımızı mutlu etmek istiyorsak çalışanlarımızı, esas onları mutsuz eden nedenlere odaklanmamız gerekmiyor mu ?

Mobbing varken, adaletsizlik varken, güven yokken yapılan tüm “fensi” şeyler bence anlamsız.

Adil bir performans sistemi varsa, çalışanlar hedeflerinin belirlenmesinde söz sahibi ise, o performansa o sonuçlara ulaşmada yeterli destek veriliyorsa ve mümkün olduğu kadar objektif yapılıyorsa, gerçekten terfi etmesi gerekenler terfi ediyorsa zaten iş anlamında mutsuz olan pek olmaz. Herkesi mutlu etmek hiçbir zaman mümkün değildir ayrıca.

Gerçekten “temel” insani değerlere sahip bir İK ve yönetim sistemine sahipseniz, güle güle yapın mutluluk çalışmalarını.

Yoksa kanserken aspirin verip komik bir şapka takmak bence…

“Hakiki” İK sistemleri dileğiyle…

Bu yazıma ilham olan Cem Mumcu’ya saygılarımla…