Önce yurtdışından başlayalım şu bizde çok konuşulmayan, yazılmayan #greatresignation #büyükistifa dalgasından…

  • Amerika’da iş verilerine göre nüfusun %2.9’u yani 4.3 Milyon kişi Ağustos 2021’de işten ayrılmış. Amerika için bugüne kadar en yüksek işgücü devir oranı ve bunu bir tusunami dalgası olarak değerlendiriyor uzmanlar.
  • Workhuman’ın Amerika, İngiltere, İrlanda ve Kanada’da yaptığı araştırmaya göre de; önümüzdeki 1 yıl içinde iş değiştirmeyi planlayanların oranı ise %40. Aralık 2019 bu oran sadece %21’miş. Neredeyse X2 bir artış söz konusu. Aynı artış, işgücü devir oranı maliyeti olarak da X2 olarak düşünülmeli.

22 Eylül 2021 tarihinde, Engage&Grow Koçu olarak katıldığım, geekle.us organizasyonu “HR in IT’21 Online Summit” teki konu başlığım olan ’Boosting Teams Engagement in IT’den de bir kaç veri paylaşırsam:

  • Gallup’un düzenli yayınladığı “Global Employee Engagement Trend”e bakarsak, 2019’da %22 olan bağlılık oranı, pandemic etkisiyle 2020 yılına 2 puan düşerek %20’ye indi. Aynı araştırmanın Türkiye oranı ise %14”
  • %20’lik orana göre hesaplanan “bağsızlık maliyeti” ise tüm fünya ekonomisine 8.1 Trilyon Dolar (x günlük değişen $/TL kuru)
  • 1 Trilyon Dolar ne yazık ki eşit dağılmıyor. Eğer kurum kültürünüz iyi durumda değilse, ters oranla daha çok zarar görüyorsunuz. Bakınız aşağıdaki görsel.
  • 1 Trilyon Dolar ne yazık ki eşit dağılmıyor. Eğer kurum kültürünüz iyi durumda değilse, ters oranla daha çok zarar görüyorsunuz. Bakınız aşağıdaki görsel.

 

Şimdi gelelim dünya & Türkiye olası nedenlerine ve farklılıklarına.

Dünya:

  • Evden çalışma süreci, insanların daha çok iç dünyasına dönmesine neden oldu. Bu iletişimsizlik döneminde, sorgulama arttı. Ve “ben bu işte gerçekten mutlu muyum ?” diye soran yabancı beyaz yakalı istifa etti.
  • Benzer şekilde, evden çalışırken, konum bağımsız çalışma fırsatları arttı. Bu farklı fırsatları değerlendiren yabancı beyaz yakalı istifa etti.

Temelde bence bu 2 neden olduğunu okudum, düşünüyorum. Tabii ki bunlara ülke, sektör bazında çok farklı etmenler eklenebilir.

Gelelim ülkemize, Türkiye:

  • Bence öncelikle bu dönem, son 3-4 aya kadar tam tersi istifa oranlarını düşürdü. Kurum veya kişi, eğer pandemiden çok olumsuz etkilenmediyse, “du bir bakalım, bitsin bu garip dönem” dedi. Ve durdu, durduğu yerde. Ama pandeminin etkisinin azalmasıyla, ofislere dönmelerin başlaması ile, bekleyen istifalar başladı.
  • Ayrıca çalıştığı kurumda, son 4-5 yıldır enflasyon oranında zamla ücreti artan beyaz yakalı, ancak bir iş değişikliği ile ücretini anlamlı bir artış yapabileceğinin farkında. Gerçek enflasyonu yazmaya gerek yok. Bu açığı, kurumundan alamayan beyaz yakalı, yeni iş buldu ve istifa etti.

Geçenlerde görüşme yaptığım bir çalışan bunu çok güzel anlattı. “Şu an X alıyorum ve buna yetmiyor diyerek, yöneticimle görüştüm. Yöneticim bana sen gidersen, 3X ile birini alabilirim, almak zorundayım ama kurumsal politikalar gereği, senin ücretini bu kadar arttırmam mümkün değil, dedi.” Ee bu durumda ne yapacak bu arkadaş ?

Özellikle Ocak-Şubat aylarından sonra, yapılacak yeni ücret artışları ile beyaz yakada daha büyük bir istifa dalgası bekliyorum.

Hayırlısı…