Bu yazı, füzyon nedir, nasıl yazılır merak edenler için oluşturuldu.

Ahmet Eryılmaz’ın bir tweeti üzerine yanıt verince “hadi füzyon yapalım” dedi.

Ben aşağıdaki yazıyı yazdım, Ahmet Bey’e gönderdim. O da aşağıdaki linkteki yazıyı kaleme aldı.

http://www.ahmeteryilmaz.com/  / İK’NIN ANAYASASI

Fikirlerin kaynaşması, fokurdaması yani füzyon ?

>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>

Amcabey dedi ki “Füzyon yazılacak”, emir telakki ettim. Mecbur yazıyoruz…

“3 şeyde mükemmellik şart; 1. Süreç 2. İç Denetim /Kontrol Noktaları 3. Kurum Kültürlerinin Sürekli Ölçülmesi “

Süreç bilgisi şart demek ni dimeh…

  • İş bilgisi; Şirketin ana etkinliği nedir ? Üretim mi hizmet mi ? Ne üretiyor, ne sunuyor ? Nasıl sunuyor, farkı ne ? Farkı derken, maliyet mi kalite mi ? Bu farkı mutlaka bilmen gerekiyor İK’cı. Çook büyük şirketler, HRBP yapıyor iyi güzel de ana gövdeden kopup, bağımsız uçuyorsa, ondan da fayda gelmiyor. Bütünlüğü korumak önemli…
  • İşi bilmeyen İK’cı hiçbir zaman saygı görmez, bunu unutma. Hani o güzel ütopya var ya “STRATEJIKK IKK” o böyle başlar işi bilerek.

İç Denetim / Kontrol Noktaları; bana farklı amcabey’e farklı gelebilir sanki hı J

  • İK’da yaptığımız her şeyi değil ama önemli ve anlamlı süreçlerin göstergelerini bilmemiz, izlememiz ve sorun varsa önceden önlemini almanız gerekir.
  • Bu göstergeler, hiçbir zaman sabit olmamalı. 3 yıl önceden kalan anlamsız göstergeleri izlemenin, karşı hareket yapamadığın, değiştiremediğin göstergeyi izlemenin faydası yok bence. Büyüyorsan farklı, küçülüyorsan farklı, çok şubeli isen farklı noktalara bakman lazım.
  • İş yaptığın, yönettiğin süreçlerin “zırt diyebileceği” noktaları da bilmen lazım. Bir gün balon patladığında “amanın” dememek için. Veya davalarla uğraşmamak için.

Kurum Kültürlerinin Sürekli Ölçülmesi; ise en zor ama en anlamlı konulardan. Bunun bence 2 yolu var. Profesyonel bir firma ile düzenli anket yaptırmak veya ciğeri sağlam (örneğin ben affedersiniz) bağımsız danışmanlardan gizli, açık, odak grup çalışmaları ile geri bildirim almak.

  • Bazen girersin bir ofise, havada görünmeyen duvarlar vardır. Askerlik dönüşü, şimdi batık bankalardan birine gitmiştim. Beklerken, kimsenin birbiriyle konuşmadığı, resmi, soğuk bir İK bölümü içinde 10 dakika beklemiştim. Kabus gibiydi. Direktör “içeride çok östrojen var, askerden dönmüş bir erkek almayı planlıyorum” demişti. Ben de kendimi “damızlık öküz” gibi hissetmiştim. Örnek çok uygun olmadı ama ortam önemli J

Amcabey kızacak ama bence 4. Konu daha önemli İK için. Normal insan kalbi olsun yeter bir İK’cı da. Bu bence her şeyden çok önemli…