Eğitim harcamaları ve bu harcamaların geri dönüşü, (ROI-Return of Invesment) dünya İK ve eğitim gündeminde gittikçe önem kazanan konular arasında yer alıyor. Kişisel, teknik ve yönetsel açıdan hem işe alımlarda hem de kurumların kariyer, performans gibi uygulamalarında eğitime ayrılan para ve zamanın ne kadarının geri döndüğü gerçek bir muamma.
Özellikle teknik olmayan eğitimlerde yatırımın geri dönme oranı oldukça düşük. Bu nedenle bu tür “soft skill” eğitimleri çalışanlar tarafından bir ceza veya tatil olarak algılanabiliyor. Kişisel özellikleri 1-2 günlük teorik uygulamalı eğitimlerle değiştirmek gerçekten mümkün değil. Esasında bunu eğitimleri alan da veren de biliyor. On beş kişinin karşısına geçip, “Arkadaşlar hoş geldiniz! Bugün burada iyi iletişimin 15 kuralını öğreneceğiz. Madde 1…” diye başlayan kaç eğitim aldınız? Bu eğitimler bittiği an veya daha bitmeden hangi paradigmanız değişti? Hiç. Bir sonraki gün hangi davranışınız değişti? Sıfır. Bu nedenle raf eğitimleri devri bence bitmek zorunda. Özellikle davranış değişimi istiyorsak, bu zor olayı tek taraflı bir anlatımla başaramayız. Tüm dünyada en hızlı büyüyen pazarlardan biri olan koçluk, özellikle eğitim alanında kendine önemli bir pazar yaratmış durumda. Koçluk desteği olmadan davranışsal değişimi beklemek gerçekten mümkün görünmüyor artık.