Üniversitelerde yaptığım paylaşımlarda, genç arkadaşlarımızın bazen ufak ayrıntılarda kaybolabildiğini gözlemliyorum.

Anlık sınav kaygıları veya başla nedenlerden dolayı, hayatlarının çok önemli bir bölümünü oluşturacak iş hayatı üzerinde yeterince düşünmedikleri veya büyük resmi kaçırdıklarını görüyorum ne yazık ki.

7 yıl önce kurulan ve görünüşte çok basit bir tasarımı olan bir arama motoru şirketinin, bugün yaklaşık 80 Milyar ABD Doları değerinden olacağını kim bilebilirdi ?

Dünya devi olarak görülen ve herkesin çalışmak için can attığınEnron, Arthur Andersen gibi şirketlerin batabileceğini kim tahmin edebilirdi ?

O yüzden artık gençlerin ” ben şu şirkete kapağı bir atayım, sonra hayatım kurtuldu” mantığı artık yıkılmak zorunda. Kimse size garanti veremez, siz harika çalıştığınız hatta şirketiniz için müşteriler yarattığınız halde bir sonraki gün işsiz kalamayacağınızı.

Belki ülkenize bir bomba atılabilir, belki bir virüs (sanal veya gerçek) çalıştığınız sektörü vuracak, belki başka bir şirket çalıştığınız şirketi satın alıp kapatacak, belki şirketiniz küresel rüzgarlara dayanamayıp batacak, kim bilir ?

Peki tüm bu riskleri düşünüp, iyice kontrol manyağı olacağız. Hayırrr.

Büyük Düşünüp, Küçük Oynayacağız…

Büyük Düşüneceğiz; Kendi işimi kurarken de başkasının işinde çalışırken de büyük düşüneceğiz.

* Çin mi geliyor, Hindistan mı büyüyor izleyeceğiz.

* Yeni sektörler, yeni ürünler&hizmetler neler öğreneceğiz ? Bu yeni alan benim işimi, şirketimi nasıl etkiler, büyütür mü küçültür mü düşüneceğiz ?

* İnterneti kişisel ve kurumsal gelişim ve pazarlama için nasıl kullanabiliriz araştıracağız.

* Küresel ve yerel nüfüsun yaş ve ekonomik durumları, tüketim alışkanlıkları değişiyor mu bileceğiz.

Küçük düşüneceğiz; Pazar veya dünya ne kadar büyük olsa da artık genele yönelik ürün ve hizmeti ancak çoook büyük miktarsa sunarsanız pazarda kalabilirsiniz. Böyle bir şansınız yoksa mutlaka kendi küçük pazarınızı kendiniz yaratacaksınız…