Bıyık’a selam öncelikle. Onun son blog yazısında bu görseli görünce, tak bu başlık aklıma düştü. Sağol Ali Cevat Ünsal…

Koçluk mesleğine veya sonuç alıp aldırmadığına girmeyeceğim. Uygun koç ve uygun koçii ? olduğu sürece, kesinlikle doğru bir yöntem. Şırınga tarzına alışmış bir kültürde, zor işleyen bir yöntem olmasına rağmen, sadece soru sorarak yanıtları size buldurduğu için güzel. Yalan değil.

Kişisel değerlendirmelerimden ilki, koçun bunu özümsemesi ve öncelikle kendi hayatında uygulaması. Kendine hayrı olmayanın, sana hayrı olur mu hı ?

Emekli olsun, genç olsun İK’cılarda çok yaygın son 5 yıldır. Saatlik ücretinin 600 TL gibi olduğunu duyan coşuyor. Hepsi almıyor bunu sayın İK’cılar. En fazla 50 koç vardır bu ücretle çalışan.

Örneğin; dini inancı gereği içki içmeyen ama yurtdışında ortama uyum sağlama (!) adına şarapları gömen, yalan&riya ile kariyerini oluşturmuş bir İK’cıdan koçluk alsanız ne olur ? Ne olacak, zarar görürsünüz…

Koçlukta en zor alanlardan birisi nötr kalmak, tarafsız kalmaktır. “İnsanlara yardım etmeyi seviyorum, ilişkilerim çok iyi” diyerek İK’ya geyik kontenjanından giren ve örneğin yukarıdaki şekille kariyerini planlayan ne kadar nötr kalabilir ?

Yine de koçluk eğitimini düzgün bir kurumdan almak bile, kendinizi geliştirmek, tanımak için güzel bir yöntem. Bu bile yetmeli bence bazılarına. Daha ileri gitmemeliler.

Bu arada, ıvır zıvır koçlardan bahsetmedim, hiç. O konuda ben bile yazı yazamam ?

Bu ara son gol; kurum içi koçluk olmaz…